Toksik Çalışma Ortamı: Sessizce Yayılan Bir Kurumsal Zehir

Bir şirketin kültürü, toplantı odalarına asılan vizyon cümlelerinden değil, günlük davranışlardan okunur. Eğer bu davranışlar; güvensizlik, baskı, suçlama ve sessizlikle örülüyorsa orada derin bir kriz vardır: Toksik Kurum Kültürü.

Toksik Ortamda Çalışanlar Ne Hisseder?

  • Sürekli tetikte olurlar. Hata yapma korkusu başarı arzusunun önüne geçer.

  • Geri bildirimden kaçınırlar. Çünkü geri bildirim çoğu zaman ceza ya da suçlama olarak döner.

  • Yapay bir uyum geliştirirler. Katılıyormuş gibi yapar, içten içe koparlar.

  • Sosyal izolasyona girerler. Bilgi paylaşmaz, destek istemez, görünmez olmayı tercih ederler.

  • Yüksek stres altında sessizce tükenirler.

Peki Yöneticiler Ne Yapar?

Toksik kültür, genellikle yöneticilerin şu tutumlarıyla beslenir:

  • “Biz eskiden böyle yetiştik, siz de alışın.”

  • “Kapım açık” deyip kimseyi gerçekten dinlememek.

  • Çatışmaları halının altına süpürmek.

  • Sadakati ödüllendirmek, eleştiriyi cezalandırmak.

  • Kendi sorumluluğunu sistemin arkasına saklamak.

Sonuç: Sessiz Terk Edilişler

İçeride kalmak artık bir seçenek değilse, çalışanlar kurumdan ayrılır. Ama sadece ofisten değil...
Değer görmemekten, güvensizlikten, bastırılmış kimliklerinden de ayrılırlar.

Ayrılanlar Gider Ama İzleri Kalır

Toksik kurumdan ayrılan biri, sonraki işine sadece CV’sini değil, yaralarını da götürür:

  • Yeni ekip arkadaşlarına mesafeli yaklaşır.

  • En ufak geribildirimde tetiklenir.

  • Yöneticilere karşı temkinli ve güvensizdir.

  • Aidiyet geliştiremez.

  • Risk almaz, ses çıkarmaz, ortalama davranır.

  • Hatta bazen hiç konuşmaz.

Bu kişi aslında bir sonraki şirketin de kurumsal enerjisini düşürür, ama kimse nedenini tam anlayamaz.

Gerçek Liderlik Ne Yapar?

  • Önce dinler, sonra savunmaz, anlar.

  • “Bu insan neden sessiz?” sorusunu sorar.

  • Kültürle yüzleşir.

  • Geri bildirimi cezalandırmaz, cesaretlendirir.

  • Performansı değil, potansiyeli ödüllendirir.

  • Kimin hatalı olduğuna değil, neyin sistemsel olarak aksadığına odaklanır.

Son Söz:

İşten ayrılan çalışanlarınızın arkasından “Dayanamadı.” demeden önce,“Dayanmak zorunda mıydı?” diye sormayı deneyin.

Sonraki
Sonraki

Türk Şirketlerinde Çeşitlilik ve Dahil Etme (Diversity & Inclusion - D&I): Mevcut Durum, Zorluklar ve Fırsatlar