Türk Şirketlerinde Çeşitlilik ve Dahil Etme (Diversity & Inclusion - D&I): Mevcut Durum, Zorluklar ve Fırsatlar
Küresel iş dünyasında çeşitlilik ve dahil etme (Diversity & Inclusion – D&I) uygulamaları, sadece etik bir tercih değil, aynı zamanda stratejik bir zorunluluk haline gelmiştir. Farklı yaş, cinsiyet, etnik köken, inanç ve kültürel geçmişe sahip bireylerin aynı çatı altında eşit fırsatlara erişebilmesi, kurumların inovasyon gücünü ve sürdürülebilir başarısını artırmaktadır. Peki, Türk şirketleri bu konuda nerede duruyor? D&I uygulamaları Türkiye’de nasıl bir gelişim göstermekte? Bu makalede bu sorulara yanıt arayacağız.
Türkiye’de özellikle çok uluslu şirketlerin etkisiyle D&I kavramı son yıllarda daha fazla görünür hale gelmiştir. Ancak yerel sermayeli Türk şirketlerinde bu alandaki farkındalık, hâlâ gelişim sürecindedir. Özellikle büyük holdingler ve bazı sektör liderleri bu konuda öncü rol üstlenmektedir.
Sabancı Holding, “Eşitlik Kazandırır” yaklaşımıyla cinsiyet eşitliği ve kapsayıcılık politikaları geliştirmiştir.
Borusan, “Borusan Eşittir” inisiyatifi ile kadın istihdamı, engelli çalışan desteği ve LGBTİ+ kapsayıcılığına dair çeşitli projeler yürütmektedir.
Koç Holding, "Çeşitlilik ve Dahil Etme Politikası" çerçevesinde yönetim kademelerinde kadın oranını artırmayı hedeflemektedir.
Karşılaşılan Zorluklar
Kültürel Önyargılar:
Toplumda hâlen cinsiyet rolleri, yaş ayrımcılığı ve engellilikle ilgili önyargılar bulunmakta, bu da iş yerlerine yansımaktadır.
Yasal Boşluklar ve Denetim Eksikliği:
Türkiye’de iş yasaları eşitlik ilkesini içerse de, D&I’ı teşvik eden kapsamlı bir yasal çerçeve henüz bulunmamaktadır.
Kurum Kültüründe Direnç:
Yöneticilerin ve çalışanların “farklılıkla çalışma” konusundaki bilgi ve deneyim eksikliği, bu tür programların uygulanmasını zorlaştırabilmektedir.
D&I'ın İşletmelere Sağladığı Katkılar
İnovasyon: Farklı bakış açıları, yaratıcı çözümler üretme kapasitesini artırır.
Çalışan Bağlılığı: Çalışanlar kendilerini değerli hissettiklerinde, işe bağlılık ve motivasyon artar.
Kurumsal İtibar: Kapsayıcı şirketler, hem müşteri hem yatırımcı nezdinde daha güçlü bir imaj oluşturur.
Yetenek Çekme: Genç kuşaklar, kapsayıcılığı ön planda tutan şirketleri tercih etmektedir.
Geleceğe Yönelik Öneriler
Farkındalık Eğitimleri: D&I bilinci tüm organizasyona yayılmalı.
Veri Tabanlı Yaklaşım: Cinsiyet, yaş, engellilik gibi alanlarda istatistiksel analizlerle politika geliştirilmeli.
Yönetim Desteği: Üst yönetimin D&I’a sahip çıkması, tüm uygulamaların başarısı açısından kritiktir.
Sivil Toplum İş Birlikleri: STK'larla ortak projeler geliştirmek, sosyal etkiyi artırabilir.
Sonuç
Türk şirketlerinde çeşitlilik ve dahil etme anlayışı, henüz başlangıç aşamasında olmakla birlikte, doğru strateji ve kararlılıkla büyük bir dönüşüm potansiyeli taşımaktadır. Sürdürülebilir başarıyı hedefleyen kurumlar için D&I artık bir “tercih” değil, vazgeçilmez bir “iş stratejisi” haline gelmelidir.